Ayşe Kulin 54. Orhan Kemal Ödülünü Aldı

Üçüncü kitabı Foto Sabah Resimleri ile 1995 yılında Haldun Taner Öykü Ödülü’ne ve 1997’de 43. Sait Faik Hikaye Armağanı’na değer görülen Ayşe Kulin 1996 yılında Adı:Aylin ile en çok okunan yazar ünvanını kazanmıştı. Kitapları rekor düzeyde baskı yapan Kulin’e tüm eserleri göz önünde bulundurularak edebiyata katkılarından dolayı geçtiğimiz ay 54. Orhan Kemal Roman Armağanı verildi.

İyi bir araştırmacı ve meraklı bir yazar olan Ayşe Kulin, akıcı, yalın, samimi üslubu, zengin dili ve diyaloglarıyla yazdığı dönemi canlandıran, kalemini kiralamayan, yalnızca yüreğinin götürdüğü yere giden ilkeli, özgür ve duyarlı kişiliğiyle, 1984’te başladığı yazarlık serüvenini 41 yıldır sürdürüyor. 2005 yılında çıkan BirGün kitabından beri yayıncısı olan Everest, Ayşe Kulin’in bu serüvenini anlatan, Beyza Ertem editörlüğünde, yazarın kişisel arşivi, 2023’te TED İstanbul Koleji’ne bağışladığı arşiv ve basından derlenen 1376 sayfalık benzersiz bir armağan kitabı, Aralık 2024’te okurların dikkatine sundu.

Eleştirmen Fethi Naci’nin Sait Faik Hikaye Armağanı başlıklı yazısında ifade ettiği üzere, Ayşe Kulin’in bütün kitaplarında görülen belirgin özellikler şunlardır.

“İlk göze çarpan, belli bir yazma ustalığına(yazma rahatlığına da denilebilir) ulaşmış olması. Sonra yaşantı ve tanıklık zenginliği. sonra, hikaye için vazgeçilmez bir öge olan ayrıntı zenginliği. Bunlara ilerici bir kimliği de ekleyebiliriz. ”

Ayşe Kulin’e sorduk…

“Romanlarınızın kurgusunda tarihlilik bilinci, araştırma ve gerçekten kopmama var. Okurunuzu aydınlatmak mı istiyorsunuz?”

“Türkiye’de yaşadığım için evet. Çünkü ülkemde uzun yıllardır doğru dürüst eğitim verilmiyor. Gerçekler ve yakın tarih çarpıtılıyor. İnsan kalitesi her katmanda giderek düşüyor. Madem ben çok okunan bir yazarım, bari kitaplarımda okurlarıma doğru bildiklerimi sunayım diyorum. Romanlarımı okuyanlar genelde arka planda sosyal tarihle karşılaşıyor. İçinde yaşadığım yılların siyasetini, felsefesini, felaketini ya da zarafetini, özellikle genç kuşaklara aktarmayı seviyorum. Öğrencilere artık okullarda tarih okutulmuyor. Tarihçi değilim ama tarihimizi bilmenin kişiliğimiz için önemli olduğunu düşünüyorum.”

Photo Sel Yayncılık

Haber Kitap Kültür Yaşam Haziran 2025

 

 

 

Related Posts

Sessizliğin Ritmi

Karşılaşma Üsküdar’ın eski sokaklarından biri; taş döşeli, iki yanını sarkan mor salkımlarla kaplamış bir yol. Yaz akşamı sessizce çökmüşken, Nil adımlarını ağırlaştırarak yürüyordu. Sıcak hava henüz tam çekilmemişti ama denizden…

Zêdetir
Rüzgarın Elmas’ı

Dağların Ardında Sessizlik Yıl 1981. İç Anadolu’nun dağları arasında saklanmış bir köy: Karapınar. Sisli sabahlarında evler birbirine sessizce bakar, rüzgârın diliyse yalnızca taş duvarların arasında anlaşılır. Bu köyde zaman, takvim…

Zêdetir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Pesendên Sereke

Ez ji Te re Av Bînim

Ez ji Te re Av Bînim

Serhonazê Kal

Serhonazê Kal

Destana Berxwedana Nefsê

Destana Berxwedana Nefsê

Rûdanên Hala

Rûdanên Hala

Bandora Ziman Li Ser Dilan

Bandora Ziman Li Ser Dilan

Mişkê Welat

Mişkê Welat

Behlûlê Dîn

Behlûlê Dîn

Qaçax

Qaçax

Keçe Kumsor

Keçe Kumsor

Çîroka Derew û Rastîyê

Çîroka Derew û Rastîyê

Şivanê Piçûk

Şivanê Piçûk

Mîr, Wezîr û Cotkar

Mîr, Wezîr û Cotkar

Pînokyo

Pînokyo

Siloyê Hirç

Siloyê Hirç

Bextîyar û Bêbext

Bextîyar û Bêbext